Dünya, 29.08.2001

 

Garih, Arnavutköy Musevi Mezarlığı'nda toprağa verildi

İSTANBUL - Eyüp Mezarlığı'nda uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren işadamı Üzeyir Garih Arnavutköy Musevi Mezarlığı'nda toprağa verildi. 

Garih için ilk önce mezun olduğu İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) Taşkışla Kampusü'nde tören düzenlendi. 

Türk bayrağına sarılı Garih'in cenazesi, saat 10.20'de törenin yapılacağı Makina Fakültesi'nin girişindeki holde hazırlanan katafalka konuldu. Törende konuşan Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, Garih ile ortaklıklarının 1954 yılında başladığını belirterek, şöyle konuştu:

"Yarım asır süren, kardeşten yakın birlikteliğimizi heyecanlı bir macera olarak yaşadık. Hayatım boyunca bana büyük mutluluk veren bu muhteşem yolculuk sevgili yoldaşım Üzeyir için şimdi noktalandı. 'Yüce Tanrı öyle münasip gördü' diyerek, teselli bulalım ve gerçeği kabullenelim." Alaton, Garih ile iş hayatına sıfırdan başladıklarını, Alarko'yu birlikte yaratıp, yaşatıp, büyüttüklerini de belirterek, bu yolculuk boyunca varacakları limanların seçiminde çoğunlukla isabetli kararlar aldıklarını söyledi. 

Hayata bakış felsefelerinin birlikte geliştiğini, zamanla şirketin karakterinin belirginleştiğini anlatan Alaton, bu yolculuk boyunca tek bir defa dahi "bu senin hayatın idi" demediklerini ifade etti. Alaton, şöyle devam etti: 

"Yavaş ancak sağlam ve emin adımlar atarak geliştik. İş dünyamızda en büyükler arasında yer almaya çalışmadık. Çok varlıklı olmak yerine, güvenilir ve saygın olmanın önemini ön planda tuttuk. 6 bin kişilik büyük bir aile olduk. Bu ailenin bütün mensupları, yıllar boyunca geliştirdiğimiz dürüst ve şeffaf iş felsefemize uygun bir yönetim çerçevesi içinde, Alarko Holding'i bugünkü duruma getirdiler." 

Garih'in sayısız haslet ve meziyetinin bulunduğunu ve insan ilişkilerine çok önem verdiğini ifade eden Alaton, iş hayatında yaşadığı güçlükleri ve başarı yolunda çözüm üretme yollarını yazıya dökerek, büyük bir arşiv oluşturduğunu bildirdi. 

Garih'in, yalnız Türkiye'nin değil, dünyanın bütün insanlarını, bütün gençlerini kucaklayabilen, geniş bir ufka sahip olduğunu dile getiren Alaton, "Cömert ortağım Üzeyir, bizim şahsen ve şirket olarak yol boyunca yaptığımız hataları irdeleyerek, bu tip hataları önleme yollarını da göstererek, topluma hizmet etmeyi hedefledi" diye konuştu. 

Öldükten sonra da yaşayacak 

Alaton, Üzeyir Garih'in dünyadaki ömrünün er veya geç bir gün noktalanacağının idrakinde olduğunu belirterek, bazı insanların yaşamadan öldüklerini, bazılarının ise öldükten sonra da yaşamlarının devam ettiğini kaydetti. Garih'in ikinci gruba iyi bir örnek olduğunu ifade eden Alaton, "Üzeyir, yarattığı eserlerinde, kitaplarında ve Alarko'da yaşamaya devam edecektir" dedi. 

Alaton, iş ortağının her üç semavi dinin aynı ve tek Allah'ın mesajlarını ve felsefesini içerdiğini bildiğini, bunların müşterek yönlerini araştırdığını ve Tevrat ile Kuran'dan birçok ayeti ezberlediğini de söyleyerek, yol gösterici olarak konuşmalarında bu ayetleri zikr ettiğini anlattı. Alaton, şöyle devam etti:

 "Türkiye'nin çağdaş batıya dönük ve saygın yüzünü yurtdışında tanıtmayı kutsal bir görev bildi. Üzeyir hayatı boyunca toplumsal sorumluluklarının idrakinde oldu. En az almak kadar vermenin de bir görev olduğuna inandı. 'Bu ülkede yetiştim. Bu ülkeye hizmet etmek boynumun borcudur' dedi. Bu yolda iş dünyamızın liderlerinden biri oldu. Mükemmel olmak yalnız Allah'ın inhisarıdır. Garih benim tanıdığım binlerce insan içinde mükemmelliğe en yakın müstesna bir insan idi. Onu bundan sonra da yaşatmaya, bıraktığı eserlerden faydalanmaya devam edeceğiz. Bayrağı dik tutacağız. Hepimizin başı sağolsun."

 İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer de Garih'in 1951 yılı Haziran döneminde Makina Fakültesi'nden mezun olduğunu belirterek, 1984 yılında da senatonun kendisine fahri doktora unvanı verdiğini söyledi. Garih'in İTÜ mezunu olmaktan her zaman gurur duyduğunu, üniversite ile ilişkilerini her zaman yoğun yaşadığını ve her projenin içinde rol aldığını dile getiren Prof. Dr. Sağlamer, sadece İTÜ'ye değil, tüm eğitim kurumlarına ilgi duyan, Türkiye'nin gelişimini eğitimde gören ve birikimlerini ülkenin hizmetine sunmaktan gurur duyduğunu kaydetti. Sağlamer, Garih'in uzlaşmacı yaklaşımlarıyla her zaman anlaşmazlıklarda yeni ve farklı çözümler ürettiğini ifade etti. 

Garih'in oğlu İzzet Garih, gelini Roksi, kızı Dalya, damadı Doran Herzikowitz, ablası Lucienne İlkbahar, torunları Niv ve Tal Herzikowitz ve İshak Alaton'un saat 09.50 sıralarında gelerek taziyeleri kabul ettikleri İTÜ'deki törene Garih'in eşi Lili Garih katılmadı. 

Bu arada tören anonsunu yapan bir İTÜ öğretim üyesinin "Değerli işadamı İshak Alaton'u kaybetmiş bulunuyoruz" şeklindeki yanlış anonsu nedeniyle salonda kısa bir an heyecan ve şaşkınlık yaşandı. Bu anons Rektör Prof. Dr. Sağlamer'in araya girmesiyle düzeltildi. Yanlışını anlayan ve kısa süreli bir baygınlık geçiren görevliye tören yerinde hazır bulunan bir doktor tarafından müdahalede bulunuldu. 

Yapılan diğer konuşmaların ardından Üzeyir Garih'in cenazesi, Neve Şalom Sinagogu'nda görevli dört kişi tarafından omuzlara alınarak, siyah bir minibüse konuldu. Garih'in naaşının katafalktan alınışıyla birlikte tören alanında bulunanlar alkışlarla Garih'i mezun olduğu üniversiteden uğurladı. İTÜ'deki törene Garih'in ailesinin yanı sıra Devlet Bakanları Recep Önal, Faruk Bal, Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Erdal İnönü, Filipinler'in Ankara Büyükelçisi Ofelia Castano, aralarında Şarık Tara, Vitali Hakko ve İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi'nin de bulunduğu çok sayıda işadamı ve Alarko Holding yöneticileri katıldı. 

Arnavutköy'de toprağa verildi 

Törenlerin ardından Üzeyir Garih'in cenazesi, Arnavutköy Musevi Mezarlığı'nda toprağa verildi. Garih'in Türk Bayrağı'na sarılı naaşı, Neve Şalom Sinagogu'nda yapılan dini törenin ardından, sinagoga ait bir minibüsle saat 13.50'de Arnavutköy Musevi Mezarlığı'na getirildi. 

Törene, Üzeyir Garih'in eşi Lili, oğlu İzzet, gelini Roksi, kızı Dalya Herzikowitz ve diğer aile fertlerinin yanı sıra, Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu, işadamları Cefi Kamhi, Vitali Hakko, Cem Hakko ve Alarko Holding çalışanları ile çok sayıda musevi vatandaş katıldı. 

Basına kapalı olarak gerçekleştirilen defin işlemi, saat 14.10'da başladı ve 14.30'da sona erdi. Mezarlık etrafında yoğun güvenlik önlemleri alındı. 

Öte yandan Türkiye Hahambaşılığı'ndan, Garih'in defin işlemiyle ilgili olarak basın mensuplarına yazılı bir açıklama dağıtıldı. Türkiye Yahudi Cemaati'nde ölen kişilerin tabutla toprağa gömüldüğü belirtilerek, şöyle denildi: 

"Tabutların altı çok incedir. Amaç, vücudun toprağa kısa zamanda karışmasıdır. Mezarlıkta gömü yapılmadan önce tabut, ölenin yakınları tarafından toprakla doldurulur. Kefene sarılı olan ölü erkekse, tabut içinde yetişkin bir erkeğin belli ibadetler sırasında bürünmek zorunda olduğu dua şalına sarılır. Gömüyü müteakiben vefat etmiş aile büyükleri için mezar başında hazan tarafından isim zikredilerek ruhlarının huzuru için dua edilir. Mezarlık girişinde yer alan, mescidin eş değeri olan küçük ibadethanede Tanrı'ya kutsama duası okunur".